ÇIKARIM MERDİVENİ
İNSAN…. Doğaya ve türüne en çok zarar veren canlılar şüphesiz
ki İNSANLAR. Ne desek, ne söylesek içimizdeki öfkeyi, üzüntüyü
anlatamadığımız günleri yaşıyoruz. Gün geçtikçe öldürülen onca masum insan… Tek
suçu, dolmuşta yalnız kalan Özgecan! Bu hayallerini yaşayamayan, canice
katledilen Özgecan için, toplumda böyle zihniyete sahip insanlar oldukça
vereceğimiz masum kayıplara, belki de o kişi ben olabilirdim diye geçireceğimiz
günlere büyük sitem, tarif edilemez öfke!
Özgecan’ı katleden “yaratık” benim nezdimde insan olamaz. Ülke olarak
öfkemizin ve üzüntümüzün rengi siyah, simsiyah bugün!
Okulda çocuklarımızın
mutlu olması için, hayallerini gerçekleştirebilmeleri için en önemlisi kişiler
arası ilişkilerini güçlendirerek, birbirlerine saygı duyacakları etkinlikler
hazırlayarak topluma, ailesine, vatanına, değerlerine sahip çıkan saygı duyan
etkin bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz. Öğrencinin akademik başarısı elbette
gelecektir, ancak akademik başarıdan da önce insanlık başarılarının önemi
üzerinde özenle durulmalıdır.
Daha önce uyguladığım, “Şebnem’in Sınıfı” blogundan
yararlandığım, “Arkadaşlık Çıkarım Merdiveni” etkinliği kişiler arası
ilişkileri güçlendirmek adına uygulanılabilir. Biz öğretmenler, yaptığımız her davranış,
söylediğimiz her kelime ile öğrencilerin ruhuna dokunuyoruz. Bu nedenledir ki
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk: “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz
olacaktır.” güzel sözünü söylemiş.
Özgecan’ın yaşadığı acılar,
geçirdiği korku dolu anlar, ailesine yaşatılan bu büyük acı; sevgi, saygı
bilmeyen insanlık değerini almamış caniler tarafından yaşatıldı. Üzgünüz,
öfkeliyiz, bu canilerin durması, yok olması için yaptırımların büyük olması
gerektiğine inanıyoruz. Bir bayan olarak toplumda korku dolu anlar yaşamak, toplumda
geri plana atılmaya çalışma bugün bunları yaşamamıza etken oldu hep.
Erkeklerin
egosunu sürekli pohpohlarken kızlarına: “Sen dur, sen kızsın! Abin eve geç
gelebilir ya da kardeşin ama sen geç gelemezsin.” derken ister istemez erkek
çocuklarınızın eline orantısız güç verdiniz. İlk olarak şu düşünülmeli kız
erkek ayırımı yapmadan bir birey olarak kişiler arası etkileşimi değerleri,
saygıyı… İyi yetiştirin çocuklarınızı,
karıncayı bile incitemeyecek kadar iyi, saygılı… Kişisel kabul alanını aşmamayı
öğretin! Çocuklara nasıl örnek olursanız öyle gider. Boşuna dememişler bir
insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur. Yedisinde iyi yetişsin ki bu çocuk
yirmisinde, otuzunda, kırkında, ellisinde, yetmişinde canileşmesi! Başımız bir
kere daha sağ olsun, bunlar artık son bulsun Türkiyem! L
“Arkadaşlık Çıkarım Merdiveni” üç basamaktan
oluşuyor; gördüm, hissettim, karar verdim. Gördüm basamağında, öğrencilerin seçtiğiniz
görselleri yorumlamasını istiyorsunuz. Hissettim bölümünde, dağıtmış olduğunuz
postitlere görsellerden neler hissediyorsa yüz ifadesini çizmesini
istiyorsunuz. Karar verdim basamağında ise öğrencilerin yapılan olumsuz
davranış karşısında ne yapabileceğini düşünmesini ve aldığı kararı postite
yazmasını istiyoruz. Son olarak sınıfa bir arkadaşın geldiğini söyleyerek
çizdiğiniz bir yüzün etrafına öğrencilerin hediyelerini yapıştırmasını
istiyorsunuz. Yönergeyi şu şekilde veriyorsunuz: “Sınıfımıza yeni bir
arkadaşımız gelecek, bu arkadaşımız çok tedirgin kendini yabancı hissediyor.
Sizin de arkadaş ilişkilerinde çok iyi olduğunuzu bildiğim için ona bu sınıfta
güzel ortamlar oluşturacağınıza inanıyorum. Şimdi arkadaşınızı iyi hissettirmek
için bir etkinlik yapacağız, sınıfa arkadaşınız geldiğinde ona ne hediye etmek
isterdiniz? Hediyelerinizi postitlere resim çizerek arkadaşınızın etrafına
yapıştırmanızı istiyorum.” (Etkinliği uzun bir süre önce uygulamıştım, ama
bugün paylaşmak istedim. )
Davranış çıkarımını hayat bilgisi
kazanımı içerisinde birçok konuda kullanabiliriz. Biz öğretmenlere düşen görev
güzel çocuklar yetiştirebilmek. Bunun yanında okul- aile işbirliği içinde yeni nesli
Atamızın izinde güzel Türkiye haline
getirebilmek için haydi el ele Türkiye…
*Arkadaşlık Çıkarım Merdiveni uygulaması için "Şebnem'in Sınıfı" blogundan yararlanılmıştır.