HER ÇOCUK, ÖZELDİR!
Hepimiz farklıyız. İnsan olarak değerli, özel ve tekiz.
Bu
nedenle okullarda da her çocuğun özel, farklı ve değerli olduğunu kabul eden
bir eğitim anlayışı ile çocuklarımıza hitap etmeliyiz. Sınıf seviyesi her ne
olursa olsun. Verilen eğitimde çocuk bireysel değerlendirilmelidir. Her çocuk
öğrenir. Ama geç, ama erken, ama diğerlerinden FARKLI. Eğitimde biz öğretmenlere
düşen görev sabırla ve çocuğa inanarak çalışmalarımızı devam ettirmektir.
Kazan- kazan ilişkisi içerisinde öğrencimizi kazanmak için farklı yöntemlere,
farklı materyallere, farklı anlatım tarzlarına açık olup cebimizden
çocuklarımızın ihtiyacına göre çalışmalarımızı çıkarmalıyız.
Destek
öğrencim ile yaşadığım diyalogu sizinle paylaşmak istedim. Okulumda
birinci sınıf öğrencileri büyük bir şevk ve azimle sesleri öğrenip, harflerini,
kelimeleri yazmaya başladılar. Her çocuk farklı zamanlarda okuyup yazmaya
başladı. Bazı öğrencilerimizi ise desteğe alarak öğrenme yolculuklarında
onların yanında oluyoruz. Bir öğrencim ile diyalogumuzda öğrenme yolculuğumuz, biraz daha oyun odaklı ve eğlenceli geçiyor. Çalışmalarımız sırasında hem ben
öğrencimden bir şeyler öğreniyorum (mesleğim ile ilgili farkındalık
geliştiriyorum) hem de öğrencime okuma yazmayı elimden geldiğince öğretmeye
çalışıyorum. Seslerimizin ve harflerimizin ilk öğrenme sırası: “E,L,A,T” bunu
hepimiz biliyoruz. Öğrencim ile sırayla sesleri oyun yoluyla, hikâyeleştirerek,
resimleyerek öğrenme yoluna gittik. Çünkü bizim öğrenme tarzımız böyleymiş.
Kimi öğrenci işiterek daha iyi öğreniyor, kimi öğrenci de görsel kanalıyla daha iyi
öğreniyor. Çünkü biz, FARKLIYIZ ve ÖZELİZ! J
Okumak kadar, yazmak da önemlidir. Öğrencilerin gelişimlerinden biri de kaba motor
hareketlerden ince motor hareketlere geçebilmesidir. Yazma becerisi bir ince
motor beceridir. Bazı öğrenciler bu gelişimi hızlı yaşarken bazıları yavaş
geçebilir. Bu nedenle öğrencilerin çoğunluğunun kılavuz çizgili kâğıda yazı
yazarken zorlandığını görürüz. Biz de bunun farkında olarak ilk önce öğrencimle
boş bir kâğıda büyük bir “A” harfi yazdık. Bu dersimizde
büyük “A” harfinin yazımında çalışacaktık. “A” harfini öğrencime düz bir
anlatımla: “A’nın kuyruğundan tutuyorum, yukarıya doğru çıkıyorum, kıvrılıyorum, aşağıya iniyorum, tekrar yarım yukarı çıkıyorum. Harfimin içinde
dolaşıp sonra harften çıkıyorum.” şeklinde anlattım. Öğrencime aynı şekilde
anlatmaya devam ettim. Baktım, öğrencim anlamakta hala zorlanıyor. Ne
yapmalıyım ki, öğrencim daha iyi öğrensin, sorusunu kendime sorarken aklıma hikâyeleştirerek anlatma fikri geldi.
İlk önce bir araba
çizdim. “Benim canım çok sıkıldı, ben şuraya bir araba çizmek istiyorum. “
dediğimde gözler hemen açıldı. Arabayı çizdik. “Bu araba bir yere seyahat etmek
istiyor, sence nereye seyahat etsin?” diye sorduğumda hemen “Disneyland’a
gitsin öğretmenim.” J “Tamam, Disneyland’a
arabamız gidiyor. Yola çıksın o zaman, ama arabam yola çıkarken bir yol
izleyecek, bu yol biraz değişik bir yol. Arabam, dağlık bir yoldan gidiyor,
dağı tırmanıyor, tırmanıyor, tepeye çıktı. Tepeden aşağıya doğru iniyor. Artık aşağıya
indi. Aşağıya indikten sonra yolunu şaşırıyor ve kıvrımlı bir yola giriyor. Artık
yolunu bulması gerekiyor ve artık arabamız yolunda…” J
"A" harfimizi yazdıktan sonra öğrenci kendisi arabayı hareket ettirerek "A" harfini ve "Ada" ismini yazmıştır.
Güzel öğretmenim, seni canı gönülden bir meslektaşın olarak tebrik ediyorum. Farkındalık, eğitim hayatında olmazsa olmazlardan. Öğrencilerin çok şanslı. Senin gibi bir öğretmene sahipler. Emeğine, yüreğine sağlık .
YanıtlaSilTeşekkür ederim Selma Öğretmenim. Hepimiz canı gönülle bu yoldayız. :)
YanıtlaSilCanım benim, seninle geleceğe dair umutlarım yeşeriyor. Çocuklarımızı doğru öğretmenlere emanet edeceğimize dair inancımı tazeliyorsun. Öncelikle seni yetiştiren ailene , emeği geçen tüm öğretmenlerine ve her kimler varsa hepsine teşekkür ediyorum ve kutluyorum. . Olmuş bu kız , iyi de olmuş:)))
YanıtlaSilCanım hocam benim, çok teşekkür ederim. Bu güzel sözlere layık olmak... Ne mutlu bana.:) Daha sizden öğreneceğim çok şey var. :)
YanıtlaSil